İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Bitkisel Destek Onkolog Denetiminde Alınmalı

Bitkisel Destek Onkolog Denetiminde Alınmalı

"Bitkisel Destek Onkolog Denetiminde Alınmalı"

 Andaç Hongur, Anadolu Ajansı, 11.02.2017

Fitoterapi, İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı, Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Bilim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. u0735668_canfeza Sezgin, bitkilerin hafif-orta şiddetteki sağlık sorunlarında Sağlık Bakanlığının yetkilendirdiği sertifikalı programlardan yetişen fitoterapi uzmanı tıp doktorları tarafından endikasyon dahilinde tek başlarına kullanılabildiğini ve etkinlik saptandığını dile getirerek, "Fakat kanser gibi ciddi sağlık sorunlarında tek başlarına kanser tedavisinde etkinlikleri düşük kalmaktadır. Çalışmalar sadece bitkisel tedavilerin kullanıldığı kanser vakalarında tıbbi tedavinin ancak yarısı kadar başarı sağlayabildiğini göstermektedir. Örneğin kırmızı pancar kökü antikanser bileşenlerden zengin olup, kanser hücrelerini öldürücü etkisi doğal kanser ilacı antrasiklinden çok daha düşüktür. Beraber kullandıklarında ise tıbbi tedavinin kalbe yan etkisi azalırken tedavi başarısı artabilmektedir." diye konuştu.

Sezgin, kanserde bitkisel tedavilerin, tıbbi tedavinin yanında veya sonrasında tamamlayıcı tedavi olarak tercih edildiğine işaret ederek, şu bilgileri paylaştı:

"Günümüzde kanser tedavisi daha çok kişiye özel düzenlenmekte, çok fazla sayıda tıbbi tedavi seçeneklerinden yararlanılmaktadır. Sadece bitkisel ürünler kullanılarak kanser tedavisi yapıldığında iyileşme şansı yarı yarıya daha azdır. Hasta ve hasta yakınlarının bu konuda hataya düşmemeleri, tıbbi tedavinin yan etkileri neden ile çekinceleri varsa bu konuda onkologlarından yardım alarak farklı seçenekler açısından öneri almaları tedavide kalmalarını sağlar. Bitkisel desteklerin bilimsel kanser tedavisi yerine değil, yanında tamamlayıcı olarak uygulandığında iyileşme oranlarında artış olabileceği, bağışıklık sisteminin desteklenirken, yan etkilerin azaltılabileceği çeşitli bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir."

Kanser hastalarının çoğunda eşlik eden sağlık sorunları ile çeşitli ilaç kullanımları, tedavi esnasında tedavi ve yan etkiler için çok sayıda ilaç kullanılmasının, bitkisel ürünlerin kullanımı konusunda ciddi yaklaşım gerektiğini gösterdiğini anlatan Sezgin, bitkilerin çeşitli ilaçların etkisini bozabilmesi, bazı sağlık sorunlarında yan etkilerinin de tıbbi değerlendirme gerektirdiğinin altını çizdi.

Sezgin, bitkisel tedavilerin, "tamamlayıcı destek tedavisi" şeklinde kullanıldığını belirterek, "Kullanımda göz önüne aldığımız bir diğer faktör, erken veya ileri evre olup olmadığıdır. Kanserde bitkisel destek tedavisi tıbbi tedavi yerine değil, uygun hastalarda tedavinin yanında yardımcı veya tamamlayıcı tedavi olarak onkoloji uzmanının denetiminde yürütülmesi gereklidir. Çünkü kanser tedavisinde uygun tıbbi tedavinin ve ilaçların seçiminde onkoloji uzmanının yeterliliği vardır. Bitki-ilaç etkileşimi ve uygun bitkilerin seçilmesi konusunda da fitoterapi eğitimi almış onkoloji uzmanlarının yeterli bilgi ve yetkinliği vardır. Kan tahlillerinin ve yakınmaların da göz önüne alındığı detaylı bir değerlendirme sonrası bitkisel desteklerin akılcı kullanımı sağlanır." dedi.

- "Sosyal medya veya çevrelerinden gelen her bilgiyi doğru kabul edip kullanmaları yarar yerine zarar getirir"

Prof. Dr. u0735668_canfeza Sezgin, bitkisel tedavilerin verilmemesi gereken durumları şöyle açıkladı:

"Tedavi gören lösemi hastalarının kanama riski nedeni ile bitkisel ürünleri kullanması önerilmez. Alkali yapıcı doğal tedaviler ağızdan alınan akıllı ilaçların, meyankökü platin tipi kanser ilaçlarının, greyfurt ve sarı kantaron çeşitli kanser ilaçlarının etkisini bozar. Meme kanseri hastalarının çemen otu, maydanoz, adaçayı, civanperçemi ve ışkın gibi bitkiler sakıncalıdır. Kanama eğilimi olan hastaların ginseng, zencefil ve sarımsak kullanımı riskli olabilir. Bunun gibi çok sayıda örnek bulunması nedeni ile kanser gibi ciddi bir hastalıkta insanların sosyal medya veya çevrelerinden gelen her bilgiyi doğru ve güvenli kabul edip kullanmaları yarar yerine zarar getirmektedir."

Bitkisel tedavileri, tıbbi tedavinin yanında yardımcı ve tamamlayıcı tedavi olarak uyguladığını ifade eden Sezgin, dünyada bilimsel çalışmalar ve önde gelen kanser tedavi merkezlerinde bu yaklaşımın ağırlık kazandığını ve integratif tedavi olarak tanımlandığını söyledi. Sezgin, şu örnekleri verdi:

"Radyoaktif iyot tedavisi alan tiroid kanserlerinde bitkisel aromaterapi tükürük bezinin zarar görmesini azaltır. Tıbbi mantar polisakkaritleri tıbbi tedavinin yanıt oranlarını arttırabilirken bağışıklık sistemini desteklemektedir. Kanser hastalarının yaşamlarını olumsuz etkileyen yaygın endişeyi tıbbi papatya azaltmaktır. Radiks astragali, akciğer kanserinde kemoterapinin yan etkilerini azaltırken yanıt oranlarını olumlu etkileyebilmektedir. Akciğer zarı kanserinde standardize ökseotu preparatının zar içine uygulanması ile sıvı toplanması engellenebilmektedir. Bulantının ve pıhtı riskinin azaltılmasında zencefil faydalı olmaktadır. Curcuma L. rizomunda bulunan kurkuminoidler prostat kanseri, pankreas kanseri ve yumurtalık kanseri gibi çeşitli kanserlerde faydalı olabilmektedir. Bazı deniz yosunu türlerinde bulunan fucoxanthin maddesi birçok kanser hücresini öldürmektedir."

Sezgin, kanser tedavisinin yanıt oranlarının iyileştirilmesi, başarı şansının arttırılması, bağışıklık sisteminin desteklenmesi, yan etkilerin azaltılması ve yaşam kalitesinin arttırılması için seçilmiş bitkisel destekler kullanıldığına değinerek, "İntegratif yaklaşımı benimseyen bir tıbbi onkolog olarak kanser tedavisinin sadece ilaçla olacağını düşünmüyorum. İbadet, dua, namaz, moral, motivasyon gibi ruhun katıldığı süreçler yanı sıra hipertermi, egzersiz, kişisel beslenme stratejileri gibi integratif yaklaşımların kanser tedavisinde başarıyı yakalamada yardımcı olacağına inanıyorum. Şimdiye kadar sadece ilaç üzerine yoğunlaşan araştırmalar giderek artan oranda bu konulara kaymaktadır. Çünkü halen kanser tedavisi arzu edilen düzeyde başarı sağlamamaktadır. Farklı bakış açılarına ihtiyaç olduğu bilimsel çevrelerde ağırlık kazanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.