KALIN BAĞIRSAK KANSERİNDEN NASIL KORUNABİLİRİZ?
YUMURTALIKLARIN ALINMASI KOLON KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Kalınbağırsak kanseri tedavisinden sonra kilo alımı, hareketsiz hayat, insülin direnci ve glisemik endeksi yüksek gıdaların tüketimi hastalık tekrarı riskini arttırır.
Günümüzde kanser gelişme sürecinin oldukça karmaşık olduğu, kanser tedavisinde sadece tıbbi tedavileri kullanmanın başarı şansının çok yüksek olmadığı bilinmektedir. İnsülin ve kanser ilişkisi son zamanlarda önem kazanmaya başlayan konulardan birisidir.
Kalınbağırsak kanseri dünyada en sık görülen kanserlerde 3. Sırada bulunmaktadır. Kanserin tedavisinde büyük ilerlemeler sağlanmakla birlikte, kanserle mücadelenin en önemli unsuru korunmadır.
FDA, diğer tedavilere yanıt vermeyen ileri evre kalınbağırsak kanserinin tedavisinde ağız yoluyla kullanılan bir kemoterapi ilacı olan TAS-102’ nin kullanılmasını geçtiğimiz günlerde onayladı. Onaylamanın nedeni faz 3 RECOURSE çalışmasında yararının görülmesidir. Japonya’ da ise faz 2 çalışmasının sonuçlarıyla Mart 2015’ de onay almıştı.
Yapılan çalışmalarda kalınbağırsak kanseri dokusunda Fusobacterium nucleatum isimli bir bakterinin (bir mikrop çeşidi) bol miktarda bulunduğu gösterilmişti. Fakat bu bakterinin kansere neden olup olmadığı bilinmiyordu. Şimdi ise yeni yapılan çalışmalar F. Nucleatum bakterisinin kalınbağırsak kanserine neden olduğunu gösterdi. Cell Host & Microbe dergisinde yeni yayınlanan araştırmalar bu ilişkiyi gösterdi. F. Nucleatum bakterisi normalde ağız içinde ve diş plaklarında bulunur, ağız içi iltihaplarının gelişiminde de rol oynar.
Peskataryen diyet, peskovejetaryen diyetin kısaltmasıdır. Peskovejetaryenler balık ve deniz ürünlerini de tüketen vejetaryenlerdir. Eğer sağlıklı bir beslenme planlanıyorsa ve hayvansal ürünler tüketilmeyecekse, tercih olarak deniz ürünlerinin tüketildiği peskataryen beslenme şeklinin seçilmesi gereklidir.
Yeni yapılan bir araştırma, erken evre kolorektal kanseri ile tedavi gören hastaların vücut kitle endeksi (VKE) ile hesaplanan ölçümlerde, aşırı zayıf grubuna girenlerde hastalık ilerlemesi ve ölüm riskinin daha fazla olduğu saptanmıştır.
Rektum kanserinde ameliyatın başarı şansını arttırmak için yapılan kemoradyoterapiden sonra FOLFOX tedavisinin verilmesi tedaviye tam yanıt oranlarını arttırmaktadır. Faz 2 çalışmada tam yanıt oranları kemoradyoterapiden sonra doğrudan cerrahi yapılanlarda %18, 2 kür FOLFOX sonrası cerrahi yapılanlarda %25, 4 kür FOLFOX yapılanlarda %30, 6 kür FOLFOX yapılanlarda %38 tam yanıt elde edilmiştir.