Çağın salgın hastalığı şeker hastalığına karşı doğal savaş
Şeker hastalığı (diyabetes mellitus), dünyada giderek artan ve gelecekte de en önemli sağlık sorunu olmaya devam edecek, büyük kitleleri etkileyen sağlık sorunudur. Modern hayatın getirdiği hareketsizlik, gıdalara kolay ve daha ucuza erişimin olması, işlenmiş ve kalorisi yüksek fast food tarzı beslenmenin yaygınlaşması, kimyasal kirlilik ile en önemlisi bel çevresinin artması ile karakterize olan şişmanlık şeker hastalığının nedenidir.
Şeker hastalığı önemli bir hastalık mıdır?
Şeker hastalığı sadece kan şekerinin yüksekliği ile seyreden basit bir hastalık değildir. Kan şekerinin yüksekliği damar hücrelerine ve sinir hücrelerine zarar vererek yıllar içinde hayati organların çalışmasını bozar. Böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, atardamar tıkanıklıkları, görme kaybı, bunama, felç, sinirlerde his kaybı ve başta ayaklarda olmak üzere ciddi enfeksiyonların gelişmesi gibi önemli sağlık sorunlarına neden olur. Ayrıca kanser riskinde de artış olur. Bu problemler kan şekerinin kontrol altında olup olmamasına, şişmanlık, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği gibi ek hastalıklar olup olmamasına bağlı değişir. Kimi insanlarda daha genç yaşlarda, kimilerinde de daha ileri yaşlarda gelişir. Bu nedenle şeker hastalığının gelişmesinin önlenmesi, geliştikten sonra da ilerlemesinin durdurulması önem taşır.
Kan şekeri organlara ne zaman zarar vermeye başlar?
Özellikle kan şekerinin sık ve uzun süreli 180 mg/dL’ nin üzerine çıkması organlarda hasar geliştirme riskini arttırır. Ayrıca son 3 aylık ortalama kan şekeri düzeylerini veren HbA1c testinin % 7 üzerinde olması da organlarda hasar riskinin artmasına neden olur, şeker hastalığının iyi kontrol altına alınamadığını gösterir.
Şeker hastalığı kimlerde daha sık görülür?
Ailesel yatkınlık, ileri yaş, pankreas iltihabı, şişmanlık, hareketsizlik, aşırı karbonhidrat tüketimi, gebelik, kan yağları yüksekliği şeker hastalığı gelişimini kolaylaştırır.
Hangi şikâyetlerde şeker hastalığı akla gelmelidir?
Çok su içme, çok yemek yeme, sık idrara çıkma, kilo kaybı, yaraların geç iyileşmesi, tatlıya düşkünlük, görme bulanıklığı, ayaklarda yanma ve uyuşma, ciltte kuruluk ve kaşıntı, açlıkta titremeler, iltihaplara yatkınlık, sinirlilik, uyku bozuklukları, baş ağrısı, ağız kuruluğu, halsizlik gibi şikâyetlerde şeker hastalığı akla gelmelidir.
Şeker hastaları beslenmelerinde neye dikkat etmeli?
Beslenme için tek tip diyet planı yoktur. Kişilerin başka hastalığının olup olmadığına, kişisel gıda tercihlerine, metabolik ihtiyaçlarına göre doktor- diyet uzmanı görüşlerine göre planlama yapılır. Öncelikli olarak İç Hastalıkları veya Endokrinoloji uzmanının önerilerine göre tıbbi takip ve tedaviye girmeleri gereklidir. Öğünlerin günün aynı saatinde ve hesaplanan miktarlarda tüketilmesi, kişinin hayatını buna göre değiştirmesi çok önemlidir. Şeker hastalığı beslenme tarzının çok önemli olduğu bir hastalıktır.
Şeker hastalarına alkol zararlı mı?
Alkol tüketimine dikkat edilmelidir. Erkeklerde günde 2 kadeh, kadınlarda bir kadeh alkolün kan şekeri üzerine olumsuz yan etkisi bulunmamaktadır. Bu düzeyde alkol alındığında ağızdan kullanılan şeker ilaçlarının dozlarında bir değişikliğe gerek yoktur. Fakat daha fazla alkol alındığında ilk saatlerde kan şekerinde bir yükselme, daha sonra ise şekerde düşüklük meydana gelir. Bu durum ciddi sorunlara neden olabilir. Alkol kokteyllerinin içine katılan kola veya meyve suyu gibi içecekler günlük alınan kalorinin artmasına ve kan şekerinin yükselmesine neden olur. Alkol tüketimi aşırı kalori alımı ile kilonun artmasına ve şeker hastalığının ilerlemesine neden olur. Genel sağlık için alkol tüketilmemelidir.
Egzersiz önemli mi?
Egzersiz şeker hastalığı olsun olmasın bütün insanlar için faydalıdır. Egzersiz yapan insanlarda şeker hastalığı daha az gelişir. Uzun süreli şeker hastalığı tanısı olsa bile egzersiz şeker hastalığının olumsuz yan etkilerinin önlenmesinde yararlıdır. Şeker hastalarında egzersiz yapılması yüksek kan şekerinin düşürülmesini sağlar, kalp ve damar sağlığını korur, kilo kaybına yardımcı olur, kan yağlarının düzeyini azaltır, kendini iyi hissetmeyi sağlar. Özellikle diyet ile beraber çok yararlıdır. Egzersiz yoğun yapılmamalıdır. Her kişinin toleransına göre egzersiz yapılmalı, göz kararması, soğuk terleme, göğüste sıkışma veya bulantı gibi yakınmalarda egzersiz sonlandırılmalıdır. Egzersiz 10 dakikası ısınma, 20 dakikası aerobik egzersiz olmak üzere 30 dakika süre yeterli olup zamanla arttırılabilir. Yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi egzersizler yeterlidir. Haftada 5 gün egzersiz yapılması idealdir.
Şeker hastaları egzersiz yaparken neye dikkat etmeli?
Egzersiz öncesi insülin dozu % 30 daha az yapılmalıdır. Egzersize aktif katılacak kas bölgesinden uzak bir bölgeye insülin yapılmalıdır (örneğin koşulacaksa bacaklara, mekik yapılacaksa karına yapılmamalı). Egzersiz esnasında oluşabilecek kan şekeri düşüklüğü için taşınabilir çanta içinde şeker veya meyve suyu bulundurulmalıdır. Egzersizden sonra oluşabilecek kan şekeri düşüklüğünü karşılamak için kuru meyve gibi lifli ve yavaş emilen şeker kaynağı gıdalar tüketilmelidir.
Sigara içen şeker hastalarını ne gibi tehlikeler bekliyor?
Sigara içiliyorsa mutlaka bırakılmalıdır. Sigara içen şeker hastalarında kalp hastalığı ve inmeye bağlı ölüm riski artar, kötü kolesterol (LDL) artarken, iyi kolesterol (HDL) azalır, kan şekerinin kontrolü zorlaşır, sinir hasarı riski artar, diyalize ihtiyaç duyan böbrek yetmezliği riski artar, çevresel damar yolu hastalığına bağlı ayak ve bacak kangreni ve kesilmesi riski artar. Hem şeker hastalığı hem de sigara içilmesi kanser gelişimini daha da kolaylaştırır. Sigaranın bırakılması bu tür ciddi riskleri azaltır.
Şişman şeker hastalarının kilo vermesi yararlı mı?
Özellikle tip 2 şeker hastalarında kilonun % 5-10’ unun verilmesi ile kan şekerlerinde düşme ve ilaç ihtiyacında azalma sağlanır. İlaçlardan şikâyetçi şeker hastalarının çaresi aşırı kilo varsa verilmesidir. Şişman olanların bu nedenle sağlıklı kilo vermek için doktor-diyet uzmanı kontrolünde hem beslenme hem de egzersiz programına girmeleri gereklidir.
Şeker hastaları bol bol tereyağı yesinler mi?
Daha önceki çalışmalar tereyağı gibi hayvansal yağların kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilediği öne sürülmüştü, ama son çalışmalar bu yönde değil. Kalp-damar sağlığını olumsuz etkilemiyor. Tereyağının %80’ i yağ, geri kalanı sudur. İçinde sağlık için yararlı 400’ den fazla yağ asidi barındırır. Yağ asitlerinin % 70’ inden fazlası doymuş, % 25’ i ise tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur. Trans yağ içermediği için sağlıklı yağ alternatifidir. A, D, E, K2 ve B12 vitaminlerini içerir. Sağlıklı yağ da olsa, yağların kendisi çok kalorili olduğu için aşırıya kaçılmamalı. Bir çorba kaşığı tereyağında yaklaşık 101 kalori olup, orta boyutta bir muza eşittir. Bu nedenle organik tereyağı günde 1-2 tatlı kaşığı (silme) tüketilmesi sağlıklıdır. Özellikle tahıl ile beslenen değil, ot ile beslenen hayvanların sütünden yapılan tereyağı daha besleyicidir.