İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolit Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolit Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Kategori   Kolit   | 26.05.2015

İnflamatuar Barsak Hastalıkları (Ülseratif Kolit ve Crohn hastalığı)

İnflamatuar barsak hastalıkları (İBH), sindirim sistemi veya bağırsak duvarının süreğen (kronik) iltihabı ve kalınlaşması ile karakterize bir hastalıktır. Sindirim sistemi süreğen olarak iltihab ve tahriş olduğu zaman ülser denen yaralar gelişir ve birçok hastada kanamalar olur. Ülserler şiddetli ishal, karın ağrısı, dışkıda kan, yorgunluk, iştahta azalma ve kilo kaybına neden olurlar.


En çok görülen iki tipi ülseratif kolit ve Crohn hastalığıdır. Her ikisinin kliniği birbirine benzemekle birlikte bazı ayırıcı özellikleri bulunmaktadır. Ülseratif kolit kalınbağırsak ve rektum bölgelerini tutar ve kanlı ishal atakları ile karakterizedir. Ülseratif kolit mide ve ince bağırsağı tutmaz. Crohn hastalığı ise ağızdan kalın bağırsağın sonuna kadar herhangi bir bölgeyi, sıklıkla da ince bağırsağı tutar ve ishallerinde genellikle kan bulunmaz. Ülseratif kolit lezyonlarının tutulumu kalın bağırsakta arada sağlam tabakalar bırakmadan süreklilik gösterir; ayrıca sadece kalın bağırsağın iç yüzünü örten yüzeyel tabakada (mukoza ve submukoza) hastalık vardır.

 

Crohn hastalığı ise hastalığın görüldüğü bağırsak kısmında bağırsak duvarının sadece yüzeyel tabakasını değil, tüm kat olarak bağırsak duvarının hepsini tutar. Crohn hastalığında sindirim sisteminin tutulması tipik olarak arada sağlam bölgeler bırakacak şekilde atlamalı şekildedir. Crohn hastalığında sindirim sistemi organlarında ilerleyici darlık, fibrozis denen dokuda sertleşme, yırtılmalar ve organlar arasında veya cilde açılan fistül isimi verilen kanalcıklar oluşur. Crohn hastalığında makat bölgesinde de tutulum ve fistül oluşabilir. Crohn hastalığı bu özellikleri ile besinlerin emilimini bozar ve malabsorbsiyon isimi verilen emilim kusuruna neden olur.

 

Diğer İBH tipleri de kollajenöz kolit, lenfositik kolit ve diversiyon kolitidir.

 

Crohn hastalığının bulguları nelerdir?


Crohn hastalığı, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü tutması nedeniyle yakınmalar tutulan bölgeye göre değişir. En çok görülen yakınmalar, kramp tarzında karın ağrısı, ishal, ateş, kilo kaybı, halsizlik, güçsüzlük ve karında şişkinlik hissidir.

 

Çocuklarda besin maddelerinin emilememesine bağlı gelişme geriliği oluşabilir. Bu yakınmaların hepsi görülmeyebilir. Ayrıca makatta ağrı ve akıntı, deride yaralar, rektal (kalın bağırsağın son kısmı) abseler, çatlaklar ve eklem ağrıları da görülebilir. Bunun haricinde az sayıda hastada üveit şeklinde göz tutulumu ya da sklerozan kolanjit adı verilen ve safra yolları tutulumu gibi tablolar ortaya çıkabilir.

Ülseratif kolitin bulguları nelerdir?


Ülseratif kolitin tuttuğu bölgeye göre yakınmalar değişir. Rektum olarak isimlendirilen ve bağırsağın makattan önceki son bölümü olan bölgeyi tutarsa sık dışkılama ve dışkıda kan en önemli yakınma olur.

 

Fakat kalın bağırsağın tutulduğu durumlarda suyun geri emilimi bozulacağı için kişide şiddetli ishal, karın ağrısı ve kanlı dışkılama yakınmaları ortaya çıkar. Kanama bağırsak duvarındaki iltihaba bağlı olarak gelişen ülser isimli yaralara bağlıdır. Bu ülserler yüzeyeldir. Yakınmalara sıklıkla ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumlar da eşlik eder.

İBH, ataklar ve iyileşme dönemleri ile hayat boyu devam eder. Crohn hastalığında bağırsak tutulumu ilerleyici bir şekilde bozulurken, ülseratif kolit de ilerleme daha yavaştır.

İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) tanısı nasıl konur?

Tanının ve ayırıcı tanının yapılabilmesinde çeşitli testlerden faydalanılır:

  • Kan tahlilleri
  • Dışkı incelemeleri (kan içeriği)
  • Crohn hastalığının tanısı için Baryumlu filmler
  • Ülseratif kolit veya Crohn hastalığının bağırsak tutulumunu ve tanıyı doğrulama, biyopsi almak için kolonoskopi adıverilen makattan fleksibl fiberoptik ince boruyla girilerek inceleme yapılması
  • Akciğer röntgeni, karın ultrasonografisi veya bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik tetkikler


İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı)’ nın nedenleri nelerdir?


Kesin nedeni bilinmemekle birlikte bazı nedenler ileri sürülmektedir.

 

1. Bağışıklık (immun) sisteminin bozulması: normalde immun sistem vücudu bakteri ve virüs gibi mikroplara karşı korur, vücuttaki zararlı hücre ve molekülleri ortadan kaldırır. İBH olan kişilerde immun sistem aşırı tepki vererek sisndirim sisteminde iltihabi yanıtın şiddetlenmesine ve ülser isimli yaraların açılmasına neden olur. Araştırmacılar buna bakteri veya virüslerin neden olduğunu düşünmektedirler.

 

2. Ailesel faktörler: İBH görülen ailelerin bireylerinde de sıklığı artmaktadır. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı olan kişilerin % 15 – 20’ sinde aile bireylerinde deİBH bulunmaktadır. Aile bireylerinde İBH olan kadınlarda, erkeklere göre daha fazla İBH görülme riski vardır. Ailesel genetik geçiş önemli olup Musevilerde daha fazla görülmektedir.

 

3. Çevresel faktörler:

- Yetersiz fiziksel aktivitede bulunanlar

- Yüksek sosyal ve ekonomik durum

- Gelişmiş ülkelerde yaşama

gibi çevresel faktörler görülme riskini arttırmaktadır.

Ayrıca stres, sigara içilmesi ve bazı gıdaların tüketilmesi İBH’ nın bulgularını arttırmaktadır.

 

İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı)’ nın komplikasyonları nelerdir?


Kanser riski: Crohn hastalığında bu risk çok düşüktür. Ülseratif kolitte ise riski tutulumun yaygınlığı belirlemektedir. Sadece kalınbağırsağın son kısımları olan rektum ve sigmoid kolon tutulumlarında kanser riski çok düşün iken, pankolit dediğimiz kalın bağırsağın hepsinin tutulduğu durumda kanser riski daha yüksektir. Kanser riski aktif hastalığı 8 yıldan fazla sürenlerde yüksek olmakta ve 10 yılın üzerinde kanser gelişme riski her yıl % 1 artmaktadır.

 

  • Bağırsak komplikasyonları: hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalığında ülserlere bağlı kanamalar, bağırsak yırtılmaları, bağırsağın genişlemesi (toksik megakolon) görülebilir. Toksik megakolon acil bir durum olup karında ani gelişen şişlik, dışkılayamama, şiddetli karın ağrısı ve genel durumda bozulma ile karakterizedir. Bu durumda kalın bağırsak genişler ve duvarı incelir. Acil müdahele edilmez ise kalın bağırsak yırtılır ve içeriği karın içine akar. Bu da kişinin ölümüne neden olabilecek peritonit olarak isimlendirilen karın zarı enfeksiyonuna neden olur.

 

Crohn hastalığında ek olarak bağırsak tıkanıklığı da görülebilmektedir. Bu durumda karında ağrı, şişlik, dışkılayamama ve bulantı –kusma görülür. Bunlardan başka Crohn hastalığının bağırsak duvarını tam kat tutması nedeni ile iltihabi olay komşu organları da etkilemekte ve bağırsak ile komşu organlar arasında fistül adı verilen kanallar gelişmektedir. En çok bağırsak – bağırsak, bağırsak – idrar torbası (mesane), bağırsak – rahim arasında fistül gelişmektedir. Fistülün açıldığı organdan dışkı gelmektedir. Bu fistüller abseye de neden olabilmekte ve makat çevresinde de görülebilmektedirler.

 

  • Bağırsak dışı komplikasyonlar: bağırsaklarda süregelen iltihabi olay ateş, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumlara neden olur.
  • Eklem bulguları: el parmakları, el ve ayak bileği, ayak ve diz eklemleri gibi eklemlerde ağrı, şişlik, özellikle sabahları şiddetli olan eklemde hareketinde kısıtlılık (sabah tutukluğu, gün içinde azalır) azalma ile karakterize yakınmalar gelişebilir. Bağırsak yakınmalarıdüzeldiğinde sıklıkla bu yakınmalar da düzelir. Bazen omurgadaki eklemleri tutarak ankiozan spondilit olarak isimlendirilen tabloya neden olabilir.
  • Cilt bulguları: Sıklıkla dizin altında ayak bilekleri– diz arası ön bölgede yerleşen ağrılı, şiş ve kızarık cilt altı nodüller (eritema nodozum) gelişir. Cillte pyoderma gangrenozum olarak isimlendirilen akıntılı ve derin ülserli yaralar görülebilir. Ağız içinde ağrılı yaralar ile karakterize aftöz stomatit gelişebilir. Bu yakınmalar bağırsak bulgularıdüzelince iyileşir.
  • Karaciğer bulguları: karaciğer ve safra yollarında iltihabi tutulum oluşabilir ve karaciğer testlerinde bozulma olabilir. Karaciğer iltihabı, İBH düzelirken iyileşir. Eğer sklerozan kolanjit isimli safra yolları iltihabı varsa bu bulgu düzelmez ve nadir de olsa ilerde safra yolları kanserine neden olur.
  • Göz bulguları: bazı hastalarda gözde ağrılı bir iltihap olan uveit gelişebilir. İBH bulguları düzelince üveitte de düzelme olur.
  • Safra kesesi taşı ve böbrek taşı: Crohn hastalığında sıklıkla ince bağırsakların alt kısımları tutulduğu için safra tuzlarının geri emilimi bozulur ve bu da safra taşlarının gelişmesine neden olur. Bunun harici böbrek taşları da gelişebilir.

 

İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) ilaçla tedavisi nasıldır, hangi ilaçlar kullanılır?


İBH’ nın tam olarak tedavisi yoktur. Tedavide kullanılan ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve yakınmaların kontrol altına alınmasını sağlayabilir. Tedavide iltihabı engellemeye yönelik ilaçlar kullanılmaktadır.

 

Sülfosalazin ve 5 – aminosalisilik asit en sık kullanılan ilaçlardır. Hafif ve orta şiddetteki hastaların tedavisinde gerektiğinde uzun süre kullanılmaktadırlar. Sülfosalazin’ in yan etkileri olanlarda (bulantı, kusma, baş ağrısı, deri döküntüsü, ishal ve zayıflama gibi) 5 – aminosalisilik asit kullanılmaktadır.

 

Yukarıda bahsedilen ilaçlara yanıt vermeyen veya şiddetli olan vakalarda tedaviye steroid (prednizolon) ilaçları ile devam edilir. Steroidlerin aşırıkilo alma, vücutta yağ dağılımının bozulması (yüzde, karında ve ensede yağtoplanır; aydede yüzü, bufalo hörgücü gibi isimlendirilen görünüme neden olur), tansiyon yükselmesi, ödem, şekerin yükselmesi, ciltte çatlaklar ve sivilceler oluşması, kemik erimesi, kas gücünde azalma, katarakt, psikolojik bozukluklar ve adet düzensizliği gibi yan etkileri olabilmesi nedeni ile takibi önemlidir. Uzun süre steroid alan kişilerin doktordan habersiz birden ilacı kesmesi de Addison krizi denen böbreküstü bezinin yetmezliği ile karakterize tabloya neden olabilir. Steroid ilacının süresi ve dozları hastalığın durumuna göre ayarlanır.

 

Bağışıklık sistemini (immun sistem) düzenlemeyi veya kontrol altına almayısağlayan ilaçlar da şiddetli İBH olgularının tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlara immunsupresör (bağışıklık sistemini baskılayıcı) veya immunmodülatör (bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar denmektedir. Bu grup ilaçlar arasında siklosporin, metotreksat, azotiyopürin ve 6 – merkaptopürin gibi ilaçlar vardır. Bu ilaçların çoğu aynı zamanda kanser tedavilerinde de kullanılmaktadır. Temel özellikleri bağışıklık sistemini baskılamak olduğu için ciddi yan etkileri bulunabilmektedir. Bu nedenle takipler iyi yapılmalıdır.

 

Eğer kişide abse oluşumu varsa uygun antibiyotik tedavilerinin eklenmesi gereklidir.

 

Eğer şiddetli ataklar varsa hastanın mutlaka istirahat etmesi, mümkünse bir hastaneye yatırılarak takip edilmesi, sulu yumuşak ve besin değeri yüksek ishal önleyici diyet verilmesi gereklidir.

 

İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) tedavisinde ameliyat hangi durumda yapılır?


Crohn hastalığında hastaların yaklaşık % 75’ inde, hastalıkları süresince en az bir defa cerrahi tedaviye gereksinim duyarlar. Bu cerrahi tedavinin bir kısmı hayatı tehdit eden komplikasyonlara bağlı olarak acil yapılmaktadır. Bu acil durumlar; aşırı kanama, bağırsak delinmesi, karın zarı iltihabı(peritonit), karın zarı absesi, bağırsak tıkanıklığı, ve toksik megakolon (kolonun ani olarak belirgin genişlemesi ve bağırsak kas gerginliğinin kaybı)’dur. Ayrıca ilaçlara yanıtsız yakınmaların olması, abse ve fistül oluşumları,makat bölgesindeki yakınmalar da cerrahi girişim gerektiren diğer durumlardır.

 

Ancak cerrahi tedavinin Crohn hastalığını tedavi edici özelliğinin olmadığı,hastadaki bulguların düzeltilmesi veya azaltılmasına yönelik olduğu unutulmamalıdır. Cerrahinin amacı bağırsağın olabildiğince korunup hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Hastaların çoğunda ikinci, hatta üçüncü defa cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyulabilmektedir. Eğer bir hasta ameliyat olduysa 3 yıl içinde hastalığın tekrarlama oranı % 30, 5 yıl içinde ise % 50’ dir.

 

Ülseratif kolit, Crohn hastalığına göre bağırsağın belli bir bölümünü tutması nedeni ile cerrahi girişim ile tamamen tedavi edilebilmektedir.İlaçlara yanıt vermeyen şiddetli hastalık, ciddi kanama, kalınbağırsak delinmesi ve kanser gelişmesi nedeni ile hastaların yaklaşık % 40’ ında kalın bağırsağın çıkarılması gerekmektedir. Ameliyat seçeneğinin tedavi edici olmasınedeni ile bu konunun artıları ve eksileri iyice konuşulduktan sonra karar verilmelidir. Ülseratif kolitin bağırsağın sadece az bir kısmını tuttuğu olgularda (rektosigmoid bölge) hastalığın seyri oldukça iyidir ve kanser riski düşüktür.

İBH (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı) ile spastik (irritabl) kolon arasında bir ilişki var mıdır?


Spastik kolon, toplumda özellikle kadınlar arasında sık görülen, daha çok kabızlık, arada ishal atakları ile seyreden ve bağırsakların normal görünümde olduğu, iltihabın olmadığı bir durumdur. İBH ve spastik kolon arasında ilişki bulunmamaktadır. Spastik kolonun ciddi yan etkileri bulunmamaktadır. Basur (hemoroid) ve makatta çatlak (fissür) gibi yan etkiler ve yaşam kalitesinde bozulmaya neden olabilmektedir.