İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Difüz büyük B Hücreli Lenfoma Tedavisi sonrası izlemde Nüksün değerlendirilmesi

Difüz büyük B Hücreli Lenfoma Tedavisi sonrası izlemde Nüksün değerlendirilmesi

Kategori   Lenfoma   | 9.06.2015

DİFÜZ BÜYÜK B HÜCRELİ LENFOMA TEDAVİSİ SONRASI İZLEMDE NÜKSÜN DEĞERLENDİRİLMESİNDE TOMOGRAFİ Mİ? HASTANIN KENDİSİNİ İZLEMESİ Mİ? HASTANIN MUAYENESİ Mİ?

 

Difüz büyük B hücreli lenfoma (DBBHL), lenfomanın en sık görülen tiplerinden olup biraz daha saldırgan bir seyir göstermektedir. Non-hodgkin lenfoma hastalık grubunun % 30’ unu oluşturur. kemoterapi ve rituximab (Mabhtera) akıllı ilacının birlikte verilmesiyle hastaların çoğunda iyileşme sağlanmaktadır.

 

Hastaların 1/3’ ü tedaviden sonra nüks etmekte, bu hastalar da kemik iliği kök hücre nakli ve yüksek doz kemoterapilerle tedavi edilmektedir. Bu nedenle nüksün erken saptanması büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte nüksün en erken nasıl saptanacağı konusunda en iyi yaklaşımın ne olacağı tam bilinmemektedir.

Günümüzde DBBHL hastalarında tedavi sonrası izlemde 4 ay aralarla bilgisayarlı tomografi (BT) çekimleri ve kan tahlilleri yapılmaktadır. İzlemde kullanılan BT tetkikinin gereksiz yere fazla çekilmesi özellikle genç hastalarda ilerleyen zamanda ikincil kanser riskine (radyasyona bağlı) artışa ve hastalarda gereksiz endişelere neden olabilmektedir.

 

Mayo Kliniği ve Léon Bérard Merkezi tarafından yapılan ortak bir çalışmada tedavi sonrası izleme alınan DBBHL lı 684 hasta üzerinde lenfomanın ne zaman nüks ettiği konusunda bir araştırma yapılmıştır.

 

Sonuç olarak hastaların % 20’ sinin 5 yıllık süreçte tekrarladığı görülmüştür. Hastaların tekrarlama zamanı değerlendirildiğinde nükslerin % 62’ sinin hastanın kontrole çağrıldığı tarihten önce geliştiği, % 36’ sında ise kontrol tarihinde yapılan değerlendirmede nüksün saptandığı görülmüştür. İlginç olanı ise hastaların sadece % 1.5’ unda klinik muayene ve yakınma olmadan sadece BT’ de nüks bulgularının olduğu görülmüştür.

 

Bu çalışmadan alınacak mesaj; hastaların çoğunda planlanmış kontrol muayenelerinden önce nüksler gelişmekte ve klinik bulgu veya yakınmalara neden olmaktadır. Bu nedenle hastaların lenfoma nüksü ile ilişkili olabilecek yakınmalar (gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı, açıklanamayan ateş, büyümüş lenf bezleri gibi) açısından bilgilendirilmeleri ve bu yakınmalar olduğunda kontrol tarihini beklemeden gelmeleri önerilmelidir.

 

Bu çalışma BT takibinin gereksiz olduğunu söylememektedir. Çünkü BT tetkiki tekrarlayan hastalığın evresi konusunda ciddi yarar sağlamaktadır. Ama lenfoma takibinde hastanın kendini izlemesinin nüksü erken saptamada daha yararlı olabileceğini söylemektedir. Düzenli muayenelerin yapılması da hastaların fark etmediği nüks bulgularının doktor tarafından fark edilmesini sağlamaktadır.

 

Kaynak:http://www.cancernetwork.com/leukemia-lymphoma/content/article/10165/2151797

 

Sağlıklar dileğimle.