Kalınbarsak kanserin taranması; daha önceden bu hastalık nedeni ile tedavi olmamış, hastalıkla ilişkili olabilecek yakınmaları olan hastalarda yapılabilmektedir. Böylece erken tanı ve daha başarılı bir tedavi uygulanabilmektedir. Kalınbağırsak kanserinin taraması için bir çok yöntem kullanılmaktadır.
Makattan parmakla muayene: Hastanın makadı, hekim tarafından parmakla muayene edilir. Bu işleme tıp dilinde rektal tuşe ismi verilmektedir. Bu yöntem, prostat bezinin muayenesinde de kullanılmaktadır. Dikkatle yapıldığında genellikle ağrı olmaz. Bu yöntemle, makatta kitle olup olmadığı anlaşılabilir.
Dışkıda gizli kan testi: Bu testle, dışkıda gözle görünmeyen miktarlarda kanama olup olmadığı araştırılır. Kalınbağırsak adenomu veya kanserinin yüzeyindeki damarlar, çabuk hasar görmeye eğilimlidirler ve bu yolla dışkıya kan karışabilir. Bu kanamanın miktarına göre, dışkının rengi değişebilir. Fakat sıklıkla, dışkıya az miktarda kanama olur ve bu da dışkının rengini değiştirmez. Gizli kan testi ile böyle az miktardaki kanamalar saptanabilir. Dışkıda gizli kan testi pozitif olanlarda, kanser açısından daha detaylı incelemeler başlatılır. Testin pozitif olması, her zaman polip veya kanser olduğunu göstermez. Divertikülit, hemoroid vs. gibi diğer kanama nedenleri de görülebilir. Et ürünlerinden alınan kan ve ağızdan demir preparatlarının kullanıldığı durumlarda, test yanlış pozitif çıkabilir. Kalınbarsak kanseri taramasında, bu testin tek başına kullanılması önerilmemektedir.
Sigmoidoskopi: Sigmoidoskop, parmak kalınlığında, silindir biçiminde, esnek, ışıklı, görüntü ileten bir tüptür. Makattan sokularak kalınbarsakların son 30 cm’ lik kısmı incelenir.Ayrıca, video bağlantısı ile görüntü daha da büyültülebilir. Polipler, yavaş büyürler ve ileride kansere dönüşebilirler. Bu test hasta için çok rahatsız edici olsa da yararlı ve ağrısızdır. Uzunluğu 60 santimetre olması nedeni ile kalın barsağın sadece yarısı izlenebilmektedir.
Kolonoskopi: Kolonoskopi de sigmoidoskopiye benzer yapıdadır, fakat daha uzundur. Tetkik esnasında polip görülürse alınır. Polipler, tanı anında kansere dönüşmemiş olabilir. Fakat, ileride kanserleşme riski taşıması nedeni ile alınırlar. Bu işleme polipektomi denmektedir. Alınan polipler, mikroskopla incelenerek kanserleşme olup olmadığı değerlendirilir. Eğer tetkik esnasında şüpheli bir kitle görülürse, buradan biyopsi alınarak patoloji laboratuarında tetkik edilir. Böylece kitlenin kanser olup olmadığı anlaşılabilir. Kesin tanı için biyopsi gereklidir. Kolonoskopi de hasta için rahatsız edici bir işlemdir, fakat; ağrı genellikle hafiftir veya olmaz. İşlem esnasında, hastayı rahtlatmak ve uyutmak için toplardamar içine ilaç uygulanmaktadır.
Çift kontrastlı baryumlu kalınbarsak grafisi: Bu tetkik esnasında baryum ismi verilen madde kullanılmaktadır. Bu madde, kalın bağırsağın yüzeyini kaplayarak ince bir tabak oluşturur. Makattan uygulanır. Kalın bağırsağın yaklaşık olarak yarısına kadar baryum doldurulur ve hasta röntgen makinesinin altında çevrilerek bu baryumun dağılması sağlanır. Hava verilerek kalın bağırsakların genişlemesi ve daha iyi görüntü alınması sağlanır. Hastalara, bir gece önceden ve sabahtan barsak temizliği yaptırılır.
Amerika Kanser Cemiyeti’ nin, kolorektal kanserlerin taraması için yaptığı öneri:
* 50 yaşın üstündeki bütün sağlıklı erkek ve kadınlar için aşağıdaki üç yöntemden birisinin uygulanması önerilmektedir.