İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Mide kanseri riskini nasıl azaltabiliriz?

Mide kanseri riskini nasıl azaltabiliriz?

Kategori   Mide Kanseri   | 9.02.2016

 

Mide kanserinin görülme sıklığı 100.000 kişide 15 olup, erkeklerde daha fazla görülür. Mide kanseri erken tanı konsa bile ameliyat sonrası sıçrama ve tekrarlama riski yüksektir. Bu nedenle kansere bağlı ölümlerin önemli bir nedenini oluşturur.

Gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı azalmakta, ayrıca kanserin yerleşim yeri yemek borusu-mide arasındaki geçiş bölgesine doğru kaymaktadır. Bunun nedeni aşırı kilo ve alkol tüketimine bağlı olarak gelişen reflü hastalığının yıllar içinde bu bölgede kanser gelişimine neden olmasıdır.

Mide kanserinden korunma, tedaviden daha başarılı olabilecek bir yaklaşımdır. Kronik atrofik gastrit olarak isimlendirilen gastrit çeşidi birçok mide kanseri hastasında başlatıcı nedendir. Kronik atrofik gastrit gelişme riski sigara içenlerde ve midesinde helikobakteri pilori enfeksiyonu olanlarda daha fazladır. Nitrit, nitrat, tuz ve tütsülenmiş gıdalar da kronik atrofik gastrite neden olmaktadır. Daha önceden mide ameliyatı geçirenlerde ve pernisiyöz anemi olarak isimlendirilen kansızlık hastalığı olanlarda da kronik atrofik gastrit gelişebilmektedir.

Sigara içenlerde, içmeyenlere göre mide kanseri gelişme riski % 50 -60 daha fazladır. Sigara içilmesi, tüm dünyadaki mide kanserlerinin % 11’ inden sorumludur. Sigara içenlerde kansere karşı koruyucu olan karotenoidlerin ve C vitaminin düzeyleri azalmaktadır. Sigara içilmesi kronik atrofik gastrit gelişmesine neden olan helikobakteri pilori enfeksiyonu oluşmasını da kolaylaştırmaktadır. Eğer 10 yıldan fazla sigara içilmişse risk artmakta ve sigarayı bıraktıktan 15-20 yıl sonra risk normale inmektedir. Bu nedenle sigarayı ne kadar çabuk bırakılırsa o kadar iyidir. Sigara içenlerin takviye olarak C vitamini ve beta karotenoid alması koruyucu yarar sağlamamaktadır.

Helikobakteri pilori enfeksiyonu mide kanseri gelişme riskini 2 – 6 kat arttırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü helikobakteri pilori enfeksiyonunu kansere neden olan grup 1 karsinojenler sınıfına almıştır.

Kan grubu A olanlar, ailesel non-polipozis kolorektal kanseri olanlar, birinci derecede akrabalarında mide kanseri olanlarda da mide kanseri riskinde artış olmaktadır.

Dünyada 40 yaşın altında mide kanseri nadir iken ülkemizde ben ve diğer onkologların dikkatini çekecek şekilde çok sayıda genç hasta bulunmaktadır. İzlediğim ide kanseri hastalarının yarısı 40 yaş altındaki hastalardan oluşmaktadır. Bunu yıllarca ülkemizde yağ sıkıntısına bağlı kızartma yağlarının biriktirilip defalarca kullanılması, fast food alışkanlığının artması, mangal – döner gibi yanık gıda tüketiminin artması, sigara tüketiminin yaygınlaşması ve asidik içeceklerin yaygın tüketilmesinin ortak etkilerine bağlamaktayız.

Mide kanserinden korunmada sigara içilmemesi, alkol tüketilmemesi, yanık gıda (mangal ve döner gibi) ile kızartma tüketilmemesi, fast food tüketiminden kaçılması, sıvı tüketiminde su veya ayran gibi daha sağlıklı içeceklerin tüketilmesi, meyve ve sebzenin mevsiminde bol olarak tüketilmesi gereklidir. İşlenmiş gıdalar (konserveler), tuzlanmış gıdalar ve tütsülenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Düzenli egzersiz ile kilo kontrolü yapılması ve helikobakteri pilori enfeksiyonunun tedavisi de ciddi fayda sağlamaktadır.