KEMOTERAPİ NEDİR?
KİMLERE YAPILMALIDIR?
KEMOTERAPİ
TEDAVİ Mİ? ZEHİR Mİ?
KANSER TEDAVİSİNİN YAN ETKİLERİNİ AZALTMADA HANGİ BİTKİLER KULLANILABİLİR?
Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan bazı kemoterapi ilaçlarının düşük dozlarda kullanılarak daha az yan etki ile başarı elde edilebileceğine dair veriler elde edilmektedir. Bu tür kemoterapi rejimlerine örnek Metronomik Kemoterapi’ dir.
Standart kemoterapi yaklaşımlarında; mümkün olan yüksek dozlar verilerek kanser hücrelerinin öldürülmesi amaçlanmaktadır.
Anormal hücrelerin çoğalma yeteneği kontrolsüz olup normal hücrelerden daha fazladır. Anormal olan bu hücreler çoğalırken, çevrede bulunan normal hücrelere de zarar vererek onların işlevlerini engellerler.
Global Onkoloji Dergisi'nde yayınlanan bir çalışmaya göre, ilerlemiş pankreas kanserli ve asitli hastalar sistemik ve intraperitoneal kemoterapi ile birlikte bölgesel radyofrekans (RF) hipertermiden yararlanabilirler
Kemoterapiye bağlı yan etkiler beslenme ve destek tedavileriyle belirgin şekilde giderilebilmekte, birçok hasta tedavi sürecini yaşam kalitesi iyi bir şekilde geçirebilmektedir.
Yumuşak doku kanserleri ve kemik kanserleri sarkom olarak adlandırılan özel bir alt grubu oluştururken ortak özellikleri kemoterapi yanıtlarının beklenenden düşük olmasıdır. Kemoterapinin etkinliğini ve hastaların yaşam sürelerini arttırmada tamamlayıcı tedavi olarak çeşitli doğal / kimyasal moleküllerden faydalanılmaktadır.
İnsülin potansiyel arttırıcı tedavisi (IPT) kemoterapi ve diğer tedavilerin potansiyel etkisini arttırmak üzere uygulanan alternatif kanser tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi, 1930 yılında, Meksika’da, Dr. Donato Perez Garcia tarafından geliştirildi ve uzun yıllardır diğer sıra dışı tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılmaktadır
AHCC, astragalus, beta glukan, biberiye, coriolous, çemen otu, çin melekotu, çörek otu, devedikeni, dulavrat otu, ginkgo biloba, karahindiba, keten tohumu, lycium, meyan kökü, ökse otu, reishi mantarı, shiitake mantarı, panax ginseng, şakayık, üzüm, yeşil çay, zencefil ve zerdeçal gibi besinler veya besinlerin içerdiği doğal bileşenler kemoterapinin yan etkilerini azaltmada ve / veya kanser hücrelerini öldürücü etkilerini arttırmada yoğun olarak araştırılmaktadır. - See more at: http://www.u0735668_canfezasezgin.com/Home/Icerik/BitkilerKansereKarsiSavastaEnBuyukDostumuz#sthash.tnFslOd7.dpuf
Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) metastaz yapma riski yüksek hastalıklardan olup beyin metastazına neden olması nedeni ile de ayrı bir öneme sahiptir. ALK mutasyonu olan ileri evre KHDAK’ nin tedavisinde crizotinib ilacı büyük başarı sağlamıştır.
Yaşlılarda platin grubu başta olmak üzere verilen kemoterapiye bağlı kalp-damar hastalığının şiddetinde artış, KALP KRİZİ, İNME, tromboz gibi risklerde artış olmaktadır. Kemoterapinin yaptığı serbest oksijen radikalleri bu hasara neden olmaktadır. Bu nedenle yaşlı hastalarda ve düşkün hastalarda kemoterapi seçimine dikkat edilmelidir. Benim ve dünyadaki diğer akademisyen kanser doktorlarının yaklaşımı kemoterapi şemasının hastanın durumuna göre seçilmesidir. Yan etkisi daha az ve tamamlanması daha kolay olan kanser ilaç şemalarını seçiyorum. Kemoterapiler genelde 21 günde bir uygulanmaktadır. Fakat yaşlı ve genel durum bozuk hastalarda haftalık veya 2 haftada bir kemoterapi şemaları daha iyi kaldırılmaktadır.