İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Stres ve sıkıntı saldırgan meme kanseri riskini arttırıyor

Stres ve sıkıntı saldırgan meme kanseri riskini arttırıyor

Kategori   Meme Kanseri   Stres   | 23.05.2015

SOSYAL STRES VE SIKINTI SALDIRGAN MEME KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR
 

Yıllarca bir çok hastamda çok sıkıntılı bir süreç sonrasında kanser tanısının konduğuna şahit oldum. Bilim dünyasında stres ve kanser arasında doğrudan bir ilişki olduğu uzun süre gösterilememişti. Son araştırmalar stres ve sıkıntının kanseri tetiklemede ve özellikle genç kadınlarda saldırgan bir meme kanseri tipi olan tripl negatif meme kanseri riskini arttırabileceğini gösteriyor.

Hayvan çalışmalarında genç yaşlarda sosyal strese maruz kalındığı taktirde meme bezinde bulunan yağ hücrelerinden bazı maddeler salgılandığı ve bu maddelerin de meme kanseri gelişmesine neden olduğu saptandı.

Özellikle sosyal destek olmadan kronik (süreğen) strese maruz kalınmasının saldırgan tipte meme kanseri gelişimine neden olabildiği gözlenmiştir.

Strese bağlı meme dokusundaki yağ hücrelerinde salgılanan maddeler, memedeki normal hücrelerin daha hızlı çoğalmasını uyararak kanseri tetiklemektedir.

Özellikle stres ile ilişkili olduğu saptanan meme kanseri tipi, tripl negatif isimi verilen östrojen reseptörü, progesteron reseptörü ve HER-2 reseptörlerinin üçünün de negatif olduğu en saldırgan meme kanseri tipidir.

Strese bağlı salgılanan maddeler, meme dokusundaki yağ hücrelerine şeker (glikoz) girişini ve metabolizmasını iki kat arttırmaktadır. Yağ hücresinde bol miktarda bulunan şeker, hücrelerin çoğalmasında rol oynayan lipid-yağ maddelerinin yapımını sağlamaktadır. Leptin isimli bir hormon yağ hücrelerinden salınarak, komşu normal epitelyum hücrelerinin çoğalmasını sağlayarak kanser gelişimini tetikler.

Meme kanseri tanısı konan ve stres , depresyonu olan hastalarda beklenen yaşam süresi daha kısa olmakta, meme kanseri daha kısa sürede tekrarlayabilmektedir. Bu hayvan çalışması, bu ilişkinin temelini gösteriyor. Geçtiğimiz aylarda yayımlanan başka bir çalışma da yağ hücrelerinin meme kanseri kök hücrelerinin gelişimini ve çoğalmasını uyardığını gösterdi. Bu da tanıdan sonra kilo alan meme kanseri hastalarında kanserin tekrarlama riskinin ve beklenen yaşam süresinin daha düşük olmasının nedenini ortaya koymaktadır.

Kanser tanısından önce stres ve aşırı kilo ile mücadele etmek, çeşitli kanserlerin riskini belirgin azaltır. Kanser tanısı konmasından sonra da aynı mücadelenin verilmesi, daha doğrusu bunu yaşam tarzı olarak benimsenmesi, tedavilerle elde edilen kazançların daha da arttırılmasını sağlar.

Günümüzde sağlık sistemi kanser hastalarının tedavisini ancak yürütebilmektedir. Kanser tanısı sonrası bireylerin desteklenmesi, sosyal projelere dahil edilerek stres ile mücadele etme yeteneklerinin arttırılması, düzenli egzersiz yapılması ve sağlıklı diyet eğitimi ile kilo alımının önüne geçilmesi ile kanser alanında önemli başarı elde edilecektir.

 

Kaynak: Cancer Prevention Research 2013.

Sağlıcakla kalın.