İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmayın sağlığınız ile oynamayın

Grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmayın sağlığınız ile oynamayın

Malumun ilanı geçtiğimiz günlerde yapıldı. Ülkemizde enfeksiyonlara karşı bilinçsiz kullanılan antibiyotik tüketimi

 

Dondurulmuş meyve ve sebze de soğuk algınlığı ve gribin engellenmesinde yararlı diğer ekonomik ve kolay bir yoldur. Kaliteli ürünler bulunmakta ve mevsim harici de olsa yararlı gıdalara ulaşmamızı sağlamaktadır. Dondurulmuş sebze olarak bezelye, mısır ve yeşil fasulye seçilebilir. sonucu ilaçlara dirençli mikrobik enfeksiyonların görülme sıklığında dünya lideri olmuşuz. Grip, soğuk algınlığı gibi antibiyotiklerin faydasız olduğu durumlarda peynir-ekmek gibi antibiyotik tüketilmesi ile vücutta yararlı bakterilerin gereksiz antibiyotik kullanımı ile yok edilip yerine zararlı bakterilerin geçtiği, ortamda yoğun antibiyotik kullanımından sonra genetik mutasyona uğramış antibiyotiklere direnç kazanmış yavru mikropların çoğaldığı olumsuz bir tablo oluşur. Bunun anlamı ülkemizde her yıl onbinlerce insanın enfeksiyonlara bağlı hayatını kaybedeceği, daha fazla hastanede tedavi göreceği, daha fazla zaman-emek-maliyet kaybına neden olacağı gerçeğidir.



İlaçların bilinçli ve uygun kullanılması, sağlık için birçok önemli katkılar sağladığı kesindir. Fakat ilaç kullanılmasının gerekmediği, doğal geleneksel tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kolayca kontrol altına alınabilecek sağlık sorunlarında tembellik yapılmakta, kötü yaşam tarzından kopulmamaktadır. Örneğin şeker hastası hem şekerli gıdaları son sürat tüketmekte, insülin veya şeker ilaçlarının dozunu arttırarak bunu karşılamakta, tansiyon hastası tuzu yoğun tüketmeye devam etmekte ve bunu tansiyon ilaçlarının miktarının ve dozunun arttırılması ile karşılamaktadır. Bunun gibi daha birçok örnek yakın çevremizde bulunmaktadır. Sonuçta günde bir avuç ilaç tüketen bir orta – ileri yaş nesli gelişmektedir. Çocukları bilgisayara, erişkinleri de ilaca bağımlı bir topluluk haline hızla dönüşmekteyiz. Tabi ki ülkemizde milyonlarca, dünyada da milyarlarca insanın bağımlılığından nemalanan büyük firmalar bulunmaktadır. Bu bağımlılığın devam etmesi için de yoğun reklam ve kampanyalar yürütülmektedir. İlaç kullanan insanların sayısının artması kendi ilaçlarını geliştiremeyen ülkelerin dışa bağımlı olmasına, insanların birikimlerinin önemli kısmının ilaç firmalarının kasalarına gitmesine neden olmaktadır. Sosyal güvenlik kurumlarında ilaç ve sağlık giderlerinde eskiye oranla ortaya çıkan devasa açıklar, başka önemli bütçelerden kısılarak karşılanmaya çalışılmaktadır. Bitkisel ürünler daha emniyetli olmasına rağmen piyasada bulunan kalitesiz ürünler yüzünden itibarları karalanarak yok edilmektedir.



Grip ve soğuk algınlığı gibi toplumda en sık görülen viralenfeksiyonlarda antibiyotiklerin etkisi yoktur, ama antibiyotiklerin en sık kullanılma nedeni maalesef bu hastalıklardır. Atalarımızdan kalan geleneksel yaklaşımların modern tarzda yorumlanması ve bilimsel temellere oturtulması en sağlıklı çözüm olarak durmaktadır.



Nasıl beslenmeli?

Soğuk algınlığı ve grip ile mücadele ve korunmada beslenme çok önemlidir. Bir besinin içinde çok sayıda yararlı madde bulunmakta ve daha fazla yarar sağlamaktadır. Örneğin portakalda C vitamini haricinde magnezyum, potasyum, folat, vitamin B-6 ve antioksidan açısından zengin flavonoidleri içerir. C vitamini bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Sadece C vitamini alarak gripten korunma sağlanamamaktadır. Fakat C vitamininden zengin meyve ve sebze tüketilerek bağışıklık sisteminin kuvvetli tutulmasına yardım edilmektedir. Bağışıklık sistemi enfeksiyonlardan korunmayı sağlar. Daha fazla meyve ve sebze yenmelidir. İnsanlar yapmaları gerekenin tam tersini yaparak kışın daha az meyve ve sebze yemek eğilimindedir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için gereken yeterli vitamin, mineral, lif ve antioksidan içeren meyve ve sebzeleri günde en az beş porsiyon (iki porsiyon meyve, üç porsiyon sebze gibi) alınmalıdır. Kışın da bu tüketime dikkat edilmelidir. Basit şekerli gıdaların tüketilmesi bağışıklık sistemini çökertir, bu nedenle tüketilmemelidir.



Meyve veya sebze suyu önerilir mi?

Meyve ve sebze alımını artırmak için bir yolu diyet içine meyve veya sebze suyunu dahil etmektir. Herhangi bir meyve suyu olabilir fakat % 100 meyve suları tercih edilmelidir. %100 meyve içermeyen şekerli içecekler yararı olmayan kalori içerirler. Portakal ve greyfurt, soğuk kış aylarında genellikle daha ucuz ve grip mevsimi için mükemmel bir seçenektirler.



Dondurulmuş gıdalar yararlı mıdır?

Dondurulmuş meyve ve sebze de soğuk algınlığı ve gribin engellenmesinde yararlı diğer ekonomik ve kolay bir yoldur. Kaliteli ürünler bulunmakta ve mevsim harici de olsa yararlı gıdalara ulaşmamızı sağlamaktadır. Dondurulmuş sebze olarak bezelye, mısır ve yeşil fasulye seçilebilir. 

 


Ninelerimizin tavuk çorbası gerçekten yararlı mı?

Sıcak tavuk çorbası içilmesi yararlıdır. Atalarımızdan kalan bir doğal şifa kaynağı olan tavuk çorbası, hem sıcak buharı, hem besleyiciliği hem de sıvı içeriği ile burundan nefes almayı kolaylaştırırken burun salgılarının incelip tıkanıklığın açılmasına yardımcı olduğu bilimsel olarak da gösterilmiştir. Tavuk çorbasının iltihaba karşı bağışıklık sistemi hücrelerinin yanıt vermesine yardımcı olduğu, aşırı iltihabi reaksiyonu azalttığı, burundaki salgıları arttırarak mikropların burnun iç yüzünü döşeyen hücrelere temasını azalttığı saptanmıştır.



Protein ihtiyacı nasıl karşılanmalı?

Beslenme listesi sağlıklı protein ve kepekli tahıllar ile tamamlanmalıdır. Yağsız et, balık, kümes hayvanları, az yağlı süt, baklagiller ve kepekli tahıllar gibi dengeli besinler alınmalıdır. Fındık ve diğer kuruyemişler, yağsız et, yağsız süt, yumurta ve baklagiller gibi protein kaynakları önemli olup bağışıklık sisteminin bileşenlerini oluşturan amino asitleri içerirler. Organik tereyağı günde 1-2 tatlı kaşığı, tam yağlı organik süt ise günde 1-2 bardak tüketilebilir.



Ne sıklıkta beslenmeli?

Eğer soğuk algınlığı veya gribe yakalanıldıysa iyi beslenme çok önemlidir. Hasta olunca ve iştahsız olunsa bile yemeğe gayret edilmeli, günde üç öğün almaya çalışılmalıdır. Korunmada olduğu gibi hastalık esnasında da meyve ve sebzenin çok yenmesine odaklanılmalıdır. Hastalıkta gelişen yorgunluk sırasında yenen besinler yeteri kadar enerji elde etmek için önemlidir.



Sıvı ihtiyacı nasıl karşılanmalı?

Sıvı kaybının önüne geçilmelidir. Vücutta yeterli sıvının olması detoks ve bağışıklık sisteminin iyi çalışması için gereklidir. Bu nedenle su ve %100 meyve suları gün boyunca tüketilmelidir. Sade sudan tat alınamıyorsa maden suyu gibi alternatifler de tüketilebilir. Su kaybına neden olan alkol ve kafeinli içecekler tüketilmemelidir.



Grip veya soğuk algınlığından nasıl korunmalı?

İnsanlar, hasta kişilerle yakın temastan kaçınarak sık sık ellerini yıkamalı, mümkün olduğunca elleriyle gözler, burun ve ağıza dokunmaktan kaçınmalıdır. Gripli insanlar dinlenmeye çalışmalı, evde kalarak, öksürme ve hapşırma sırasında burunlarını ve ağızlarını kollarının iç kısmıyla kapatarak virüsün yayılmasını önleyebilir. Elleri gün boyunca mikroplar ile temas etmektedir. Yüze, ağıza ve buruna götürülmesi ile enfeksiyon bulaşır. Onlardan kurtulmanın en iyi yolu ellerin akan su altında sabunla iyice yıkanmasıdır. Çiğ ete temas ettikten sonra, gıdaların hazırlanmasından önce ve yemeklerden önce eller yıkanmalıdır. Masada gıda paylaşımı olabileceği için herkesin elleri yıkanmış olmalıdır.



Uyku önemli mi?

Uyku bağışıklık sisteminin temelini oluşturur. Yeterli ve kaliteli uyku ile dinlenilmelidir. Çocukların çoğu ve birçok yetişkin uykularını yeterince alamadıklarından yakınmaktadır. Yeterli uyuyamayan kişilerin daha çabuk hastalanacağı bilinmektedir. Uyku bozukluğu olanlar profesyonel yardımı almalıdır. İlaçlardan ziyade melisa, papatya, lavanta, portakal çiçeği gibi bitkilerin çayları veya uçucu yağları uyumayı kolaylaştırır.



Egzersizi nasıl yapmalı?

Egzersiz bağışıklık sisteminin arttırılmasında çok önemlidir. Karanlık soğuk kış günleri dahil bütün yıl boyunca yapılmalıdır. Yürüyüş, yüzme veya bisiklet gibi basit egzersizlerin haftada 5 gün 20-30 dk yapılması yeterlidir. Dış ortam koşulları kışın uygun olmadığı zaman koşu bandı, ev bisikleti, eliptik bisiklet, ozon ile temizlenen havuz gibi seçenekler değerlendirilmelidir.


Sık enfeksiyon geçirenlere ne önerilir?


Bağışıklık sisteminde bir sorun var diye değerlendirmek gerekli. Bu durum yoğun antibiyotik kullanma, vücudun dengelerinde, iyi bakteri sisteminde bozulma ve dirençli mikropların vücutta yerleşmesi ile seyreden ileriki yıllarda daha ciddi sağlık sorununa neden olan hasara yol açar. Bu kişilerin beslenme ve yaşam tarzının planlanması açısından bir doktora danışması gereklidir. 



Hangi durumda doktora başvurulmalıdır?

  • Başlangıçtan farklı şikâyetlerin eklenmesi
  • Yüksek ya da inatçı ateş (soğuk algınlığı için 38.3 ° C, grip için 3-4 gün süresince herhangi bir seviyede normalden yüksek ateş olması)
  • Sarı, yeşil veya kanlı balgam (akciğer iltihabı habercisi)
  • Belirtilerin 10 günden fazla sürmesi
  • Belli bir yerde sabit kalan ağrı (kulaklar, sinüsler, kafa, göğüs)
  • Bademcikler üzerinde sarı-beyaz noktalar olması
  • Yeme, içme ya da yutmada zorlanma
  • Nefes almada zorluk
  • Zihinsel durumda bozukluklar olması durumunda doktora veya sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.