Kanser ve Yaşlanmaya Karşı Eski Geleneksel Bir Dost: Oruç Tutmak
Prof Dr u0735668_canfeza Sezgin
Dinimizce farzlardan birisi olan oruç tutmanın sağlığa yararları ile ilgili bilimsel kanıtlar son yıllarda giderek artmaktadır. Özellikle modern hayatın getirdiği birçok hastalığa karşı mücadelede büyük yardımı olabileceği düşünülmektedir. Doktorların orucun yararları hakkında daha fazla bilgi sahibi olması gereklidir. Oruç tutulması esnasında aşırı yenmemesi, alınan kalorinin azaltılması temel sağlık yararını oluşturmaktadır. Günümüzde kanser tedavi merkezleri dahil birçok sağlık merkezi, insanların yaşam tarzları dahil olmak üzere çeşitli yaklaşımları içeren bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarını uygulamaktadır. Oruç tutmak da bunlardan birisidir. Bu konuda bilimsel araştırmalarda gelinen son bulguları anlatacağız.
Oruç hangi hastalıklara karşı yararlı olabilir?
Viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonları, insülin direnci, astım, mevsimsel alerjiler, otoimmun hastalıklar (romatoid artrit gibi), osteoartrit, kardiyak aritmiler, menopoz yakınmaları, kalp yetmezliği, Alzheimer’s hastalığı, multipl skleroz, inme, tip 2 diyabet ve kanserde yararlı olacağı yönünde bilimsel araştırmalar bulunmaktadır.
Oruç tutmak nasıl yarar sağlıyor?
Oruç tutulması ile oluşan açlık durumu, normal hücrelerin oksidatif hasar ve toksinlerin hasarına karşı daha dirençli olmasını sağlamaktadır. Sağlıklı hücrelerin dayanıklılığı artarken, açlık karşısında vücuttaki anormal hücreler ile kanser hücreleri ise bu normal tepkiyi veremez ve kendilerini intihara götüren bir sürece girerler. Oruç tutulması ile beklenen yaşam süresi uzamakta ve daha sağlıklı olunmaktadır. Hayvan çalışmalarında alınan kalorinin azaltılması ile veya gün aşırı oruç tutulmasıyla hayvanların yaşam sürelerinde uzama sağlanmıştır. Bu konuda deneyimli bir ekiple beraber çalışıldığında ciddi bir kilo kaybı olmadan kontrollü oruç tutulabilmekte ve yararı görünmektedir.
Oruç tutulmasının kanserde ne gibi yararları var?
İnsanlarda yapılan ilk klinik çalışmalar ile hayvanlarda yapılan araştırmalarda uzun süreli veya aralıklı oruç tutulması / açlık ile kemoterapiye bağlı hemen hemen bütün yan etkilerde belirgin azalma, kemoterapinin standart dozlarının çok üzerinde bile iyi tolere edilmesi, kanser büyüme hızında yavaşlama, çeşitli kanserlerin gelişiminin yavaşlaması, ilaç direncinin azaltılması gibi faydaları gözlenmiştir. Bu yarar oruç tutulması veya açlığa karşı sağlıklı hücreler ile hastalıklı hücrelerin stres direncinde farklı yanıtlar vermesine dayanır.
Kanser tedavisi esnasında oruç tutmak tehlikeli sonuçlara neden olmaz mı?
Klinik çalışmalarda kemoterapinin yan etkilerinde azalma olmakla birlikte hastalarda kilo kaybı gelişebilmektedir. Kısa süreli oruç tutmak veya açlık ile kilo kaybı daha az olurken, uzun süreli oruç tutulması ve açlık ile hastaları etkileyecek şiddette kilo kaybı gelişebilmektedir. Bunu aşmak için yapılan araştırmalar gün aşırı oruç tutulması, oruç esnasında kalori içermeyen su içilmesine, sebze sularının içilmesine izin verilmesinin yararı belirgin bozmadan faydalı olabileceğini göstermiştir. Hayvanlardaki gibi uzun süreli açlık uygulamasının insanlarda yapılmasının zor olması nedeni ile klinikte daha uygulanabilir yöntemler geliştirilmiştir.
Oruç tutulmasının pratikte nasıl uygulanması tavsiye ediliyor?
Öncelikle deneyimli bir merkezde onkoloji uzmanı ve diyetisyen gözetiminde tedavi yürütülmelidir. Bazı merkezlerde ve çalışmalarda kemoterapiden 48-140 saat önce başlayıp kemoterapiden sonra 5-56 saat kadar devam eden oruç tutulması planlanmaktadır. Bu kadar uzun süre açlık veya orucun her hastada uygun olmayacağını belirtmek gerekli. Oruç esnasında genellikle sadece su içilmesine izin verilmektedir. Bazı merkezlerde bu oruç esnasında suyun yanı sıra kalori içermeyen yeşil sebzelerin suları, zayıf yapıdaki hastalarda ise peynir altı suyu proteini ile desteklenmesi şeklinde yaklaşım yapılmaktadır. Bazı merkezlerde ise daha pratik ve uygulanabilir yaklaşım olan günaşırı oruç tutulmasını önermektedir. Özellikle kemoterapiden 2 hafta önce başlayan günaşırı oruç tutulmasının, oruç gününde normal ihtiyaç duyulan kalorinin %20-30 daha azının tüketilmesi sayesinde kanser hücrelerinde stres yaratılabileceği, kemoterapi ile daha fazla öldürülebileceği düşünülmektedir.
Uzun süreli oruç tutamayanlara pratik öneriniz var mı?
Bu durumda oruçtan ziyade aç kalma periyodu şeklinde ayarlama yapılmaktadır. Örneğin kemoterapiden bir gün önce 09.00 ile 17.00 arasında bütün günlük öğünler tüketilir ve ertesi gün 16 saatlik açlıktan sonra tedaviye girilebilir. Açlık esnasında sadece su içilebilir. Bir diğer yöntem de bir gün normal tüketip, ertesi gün oruç tutularak 2 hafta sonra kemoterapiye girilmesidir. Uzun süreli günaşırı oruç tutulmasının yararı daha fazladır. İki haftalık oruçlarda kalorisiz yeşil sebze suyunun ve suyun oruç günü tüketilmesi, sıvı ihtiyacını karşılanmasını sağlarken hastaların uyumunu kolaylaştırır. Kemoterapiye girmeden önce aralıklı oruç tutulması ile kanser hastalarının daha uzun yaşayabilecekleri ileri sürülmektedir. Fakat bu uygulamaların hepsi deneyimli sağlık ekibinin desteğinde yapılmalı ve yürütülmelidir.
Kaynaklar: