KANSERLE YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ?
BİTKİLERİN KANSER TEDAVİSİNDEKİ GÜCÜ
KANSERDEN NASIL KORUNMALI?
BİTKİSEL YÖNTEMLERLE KANSER TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Son yıllarda ketojenik diyetin kanser tedavisindeki etkisi ve potansiyeli araştırılmaktadır. Bilindiği gibi kanser hücreleri çoğalmak için yüksek seviyede glikoza ihtiyaç duymaktadır. Ketojenik diyet ise proteinlerden ve yağlardan zengin aynı zamanda eser miktarda da karbonhidrat bulundurmaktadır. Bu diyette vücut enerjiyi sanki açlıktaymışçasına yağ depolarındaki yağı ketonlara çevirip bu maddelerden sağlamaktadır.
Hastalıklardan kurtulmanın doğal reçetelerini veren Tam Şifa kitabının yazarı Tıbbi Onkoloji uzmanı Prof Dr u0735668_canfeza Sezgin’ e göre son araştırmalar tüketilen gıdaların genlerimizle bir anlamda konuştuğunu ve onların mesajlarının bağışıklık sistemimizi kapatıp açabildiğini gösterdi. Özellikle yüksek oranda karbonhidrat ya da şeker içeren beslenmenin kanser riskini arttırdığı bilimsel çevrelerde daha yüksek sesle dile getirilir oldu.
Onkotermi en eski tedavi yöntemlerinden biri olan klasik hipertermi yönteminin teknoloji ile geliştirilmiş bilimsel olarak elektro-hipertermi tekniğini kullanan yardımcı tedavidir. Bir elektrik alanından yararlanıp vücudun doğal düzenleyici işlemlerini destekleyen kişiselleştirilmiş, toksik olmayan bir yardımcı tedavi uygulamasının yapılmasını sağlar.
Bağışıklık sisteminin daha önceden kanser tedavisindeki rolü küçümsenirken son gelişmeler çığır açısı nitelikte. Bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini görmesini sağlamada, kanser ile nasıl savaşacağını onlara öğretmede faydalı olan immunoterapi ilaçlarının sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Meme kanseri kadınlarda sık görülmesi nedeni ile önemli bir sağlık sorunudur. Meme kanserinin çok farklı tipleri olup her birinin tedavisi farklılık gösterir. Kanser tanısı konduktan sonra farkında olmadan veya kararsızlık göstererek tıbbi tedavilerin yerine farklı çözümler aranmaktadır. İnternet veya medyadan onkoloji uzmanı olmayan kişilerin yönlendirmeleriyle gerçek tıbbi tedavilerin gecikmesine ve hastalığın daha ilerlemesine neden olacak alternatif başlığında uygulamalar yapılmaktadır. Bu da daha sonra hayatların riske edilmesine neden olmaktadır.
Kanser tedavisindeki en önemli amaç en az yan etki ile en çok yararın elde edilmesidir. Yan etkilerin az olması sayesinde ara vermeden, dozlar indirilmeden ve zamanında kemoterapi tamamlanabilmektedir. Kemoterapinin zamanında ve tam dozda tamamlanması özellikle genç meme kanser hastalarının yaşam süresini etkilemektedir
İyi huylu meme hastalığı olan kadınlarda meme kanseri riskinde artış bulunmaktadır. Meme kanserlerinin %30’ u, daha önceden memesinde iyi huylu hastalık olan kadınlarda gelişmektedir.
Zihinsel olarak sağlıklı olmak ve kendini iyi hissetmek kanserin seyrini olumlu etkilemektedir. Kanser tanısından sonra hastaların büyük çoğunluğunda depresyon gelişmektedir. Bir bölümü klinik olarak saptanabilirken, bir bölümü bulgu vermeyen maskeli depresyon geçirmektedir.
Günümüzde modern hayatın getirdiği işlenmiş gıdalar ile içeceklere daha kolay erişim ve ucuzlaşması, hareketsiz hayat, alkol ve sigara tüketimi gibi alışkanlıkların tüketiminin yaygınlaşması, depresyon ve stresin artması, şişmanlık ve şeker hastalığının salgınlaşması, çevresel kirlilik, gıdalarda kimyasal kalıntıların artması gibi nedenlere bağlı olarak kanser görülme sıklığında giderek artış olmaktadır. Kansere bağlı ölümlerin, kalp-damar sağlığına bağlı ölümleri geçerek ilk sıraya geçmesi beklenmektedir.
Yaşlılarda platin grubu başta olmak üzere verilen kemoterapiye bağlı kalp-damar hastalığının şiddetinde artış, KALP KRİZİ, İNME, tromboz gibi risklerde artış olmaktadır. Kemoterapinin yaptığı serbest oksijen radikalleri bu hasara neden olmaktadır. Bu nedenle yaşlı hastalarda ve düşkün hastalarda kemoterapi seçimine dikkat edilmelidir. Benim ve dünyadaki diğer akademisyen kanser doktorlarının yaklaşımı kemoterapi şemasının hastanın durumuna göre seçilmesidir. Yan etkisi daha az ve tamamlanması daha kolay olan kanser ilaç şemalarını seçiyorum. Kemoterapiler genelde 21 günde bir uygulanmaktadır. Fakat yaşlı ve genel durum bozuk hastalarda haftalık veya 2 haftada bir kemoterapi şemaları daha iyi kaldırılmaktadır.